İngilizcede When ve While Konu Anlatımı, Kullanımı
17 Nis 2025
İngilizcede When ve While Konu Anlatımı, Kullanımı
“When ve While”, İngilizcede zamanla ilgili iki önemli bağlaçtır. Bu bağlaçlar, bir eylemin başka bir eylemle aynı anda veya belirli bir zaman diliminde gerçekleştiğini ifade etmek için kullanılır. Ancak, her ikisi de farklı anlam ve kullanımlara sahiptir. When, belirli bir zamanı ya da olay anını ifade etmek için kullanılırken, While ise iki olayın aynı anda, eş zamanlı olarak gerçekleştiğini anlatır. Bu yazımızda, her iki bağlacın doğru kullanımını örneklerle inceleyeceğiz ve aralarındaki farkları daha iyi anlayacağız.
“When” Nedir?
“When”, belirli bir zaman dilimi veya olay anı ifade etmek için kullanılan bir bağlaçtır. Bir eylemin ne zaman gerçekleştiğini veya gelecekteki bir olayın zamanını belirtmek için kullanılır. Türkçede "ne zaman" anlamına gelmektedir.
- I will call you when I arrive.
(Vardığımda seni arayacağım.)
- When she was young, she loved to play piano.
(O gençken, piyano çalmayı çok severdi.)
- We’ll leave when the rain stops.
(Yağmur durduğunda ayrılacağız.)
- When did you arrive at the airport?
(Havaalanına ne zaman vardın?)
- I don’t know when the meeting starts.
(Toplantının ne zaman başladığını bilmiyorum.)
- I will tell you when I have more information.
(Daha fazla bilgiye sahip olduğumda sana söyleyeceğim.)
- When did you start learning English?
(İngilizce öğrenmeye ne zaman başladın?)
- We should leave when it’s getting dark.
(Hava kararmaya başladığında çıkmalıyız.)
- I was surprised when I heard the news.
(Haberleri duyduğumda şaşırdım.)
- When the teacher entered the room, we all stood up.
(Öğretmen odaya girdiğinde hepimiz ayağa kalktık.)
- He smiled when he saw the gift.
(Hediye gördüğünde gülümsedi.)
- Do you remember when we went to Paris?
(Paris’e gittiğimiz zamanı hatırlıyor musun?)
- When I was a child, I used to play outside every day.
(Çocukken her gün dışarıda oynardım.)
- I will be waiting for you when you arrive.
(Sen geldiğinde seni bekliyor olacağım.)
- When the concert ended, the audience clapped.
(Konser bittiğinde izleyiciler alkışladı.)
“While” Nedir?
While, İngilizce'de bir bağlaç olarak iki eylemin eş zamanlı, yani aynı anda gerçekleştiğini ifade etmek için kullanılır. Aynı zamanda bir olayın bir süre boyunca devam ettiğini belirtmek için de kullanılabilir. Türkçede "iken" veya "süresince" anlamına gelir.
- I was listening to music while studying.
(Çalışırken müzik dinliyordum.)
- He was cooking while she was cleaning.
(O yemek yapıyordu, o sırada o temizlik yapıyordu.)
- They were talking while walking in the park.
(Parkta yürürken sohbet ediyorlardı.)
- I read a book while waiting for my friend.
(Arkadaşımı beklerken kitap okudum.)
- While I was on vacation, I took many photos.
(Tatildeyken çok fotoğraf çektim.)
- She smiled while receiving the gift.
(Hediye alırken gülümsedi.)
- I didn’t see him while I was at the party.
(Partideyken onu görmedim.)
- While traveling abroad, I learned a lot about different cultures.
(Yurt dışında seyahat ederken farklı kültürler hakkında çok şey öğrendim.)
- He fell asleep while watching the movie.
(Filmi izlerken uyuyakaldı.)
- They sang while driving to the concert.
(Konser için yola çıkarken şarkı söylediler.)
- While we were at the beach, it started raining.
(Biz plajdayken yağmur yağmaya başladı.)
- I like to drink tea while reading a newspaper.
(Gazete okurken çay içmeyi severim.)
- While cleaning the house, I found a lost ring.
(Evi temizlerken kaybolan bir yüzük buldum.)
- He worked on his project while listening to podcasts.
(Projesi üzerinde çalışırken podcast dinliyordu.)
- While the teacher was explaining, some students were taking notes.
(Öğretmen açıklama yaparken bazı öğrenciler not alıyordu.)
İngilizcede “When” Kullanımı ve Formülü
“While” bağlacı, bir olayın gerçekleşirken başka bir olayın da aynı anda yapıldığını ifade etmek için kullanılır. “While” ile cümle kurarken “While + past continuous tense + simple past tense” ve “While + past continuous + past continuous”. Formülleri takip edilebilir. Bu yapı, bir eylemin sürdüğü sırada başka bir eylemin gerçekleştiğini belirtir.
- I will call you when I arrive.
(Vardığımda seni arayacağım.)
- When we were kids, we used to play outside every day.
(Çocukken her gün dışarıda oynardık.)
- He doesn’t know when the meeting will start.
(Toplantının ne zaman başlayacağını bilmiyor.)
- When I was in high school, I had a lot of homework.
(Lisedeyken çok ödevim vardı.)
- Can you tell me when the train leaves?
(Trenin ne zaman hareket ettiğini söyleyebilir misin?)
- I will leave when I finish my work.
(İşim bitince ayrılacağım.)
- When the sun sets, the stars come out.
(Güneş batınca yıldızlar çıkar.)
- I don’t know when she will return from her trip.
(Onun seyahatinden ne zaman döneceğini bilmiyorum.)
- When the rain stops, we can go for a walk.
(Yağmur durduğunda yürüyüşe çıkabiliriz.)
- I will be there when you arrive.
(Sen geldiğinde orada olacağım.)
- When you finish your meal, please clear the table.
(Yemeğini bitirdiğinde, lütfen masayı temizle.)
- He doesn’t remember when he first met her.
(İlk kez onu ne zaman tanıştığını hatırlamıyor.)
- When the movie starts, please turn off your phones.
(Film başladığında, lütfen telefonlarınızı kapatın.)
- When I saw her, she was reading a book.
(Onu gördüğümde bir kitap okuyordu.)
- We should leave when the rain slows down.
(Yağmur yavaşladığında gitmeliyiz.)
“While” ve “When” Kullanımındaki Temel Fark Nedir?
Geçmişte devam eden bir eylem sırasında başka bir eylem gerçekleşmiş ve bu devam eden eylemi kesmişse, hem when, hem de while bağlaçları kullanılarak bu durum ifade edilebilir. When bağlacı, geçmişteki bir eylemin tam o anında gerçekleşen bir durumu anlatırken, while bağlacı ise iki eylemin aynı anda devam ettiğini belirtir. Bu iki bağlaç da benzer şekilde kullanılabilir ancak kullanıldıkları cümledeki anlam farkı ortaya çıkar. Aralarındaki temel fark
ise; when bağlacı, bir olayın gerçekleştiği zaman dilimini belirtirken, while bağlacı, o olayın sürecinde başka bir olayın da olduğunu vurgular.
“While” kullanımı gösteren örnek cümlelerimiz şöyledir.
- I was reading a book while she was cooking dinner.
(Ben kitap okurken, o akşam yemeğini yapıyordu.)
- He listens to music while working.
(O, çalışırken müzik dinler.)
- She likes to relax while watching TV.
(O, TV izlerken rahatlamayı sever.)
- While I was at the store, I saw my old friend.
(Mağazadayken eski arkadaşımdan birini gördüm.)
- She took a nap while her children were playing outside.
(O, çocukları dışarıda oynarken kestirdi.)
- They were chatting while waiting for the bus.
(Otobüs beklerken sohbet ediyorlardı.)
- While the sun was setting, we took a walk by the beach.
(Güneş batarken, sahilde yürüyüş yaptık.)
- He was singing while driving to work.
(İşe giderken şarkı söylüyordu.)
- We had a picnic while enjoying the warm weather.
(Sıcak havanın tadını çıkarırken piknik yaptık.)
- While studying, I prefer to listen to calm music.
(Çalışırken sakin müzik dinlemeyi tercih ederim.)
- While I was waiting for my appointment, I read a magazine.
(Randevumu beklerken bir dergi okudum.)
- He was drawing while his brother was playing video games.
(O, kardeşi video oyunları oynarken resim yapıyordu.)
- While we were hiking, we saw a beautiful waterfall.
(Biz dağcı yürüyüşü yaparken, güzel bir şelale gördük.)
- She read a book while waiting for her flight.
(O, uçuşunu beklerken bir kitap okudu.)
- While walking through the park, I took some photos.
(Parkta yürürken birkaç fotoğraf çektim.)
“When” kelimesi ile kurulmuş örnek cümlelerimiz böyledir.
- He listens to music when he is feeling stressed.
(O, stresli hissettiğinde müzik dinler.)
- I was reading a book when she called me.
(Ben kitap okurken, o beni aradı.)
- She called me when I was on my way home.
(O, ben eve dönüş yolundayken beni aradı.)
- When I was a child, I loved going to the zoo.
(Çocukken, hayvanat bahçesine gitmeyi çok severdim.)
- I was so surprised when I received the invitation.
(Davetiyeyi aldığımda çok şaşırdım.)
- When the rain started, we ran to find shelter.
(Yağmur başladığında, barınacak bir yer bulmak için koşmaya başladık.)
- She felt nervous when she had to speak in front of the class.
(Sınıfın önünde konuşmak zorunda kaldığında sinirli hissetti.)
- I always feel happy when I visit my grandparents.
(Her zaman büyüklerimi ziyaret ettiğimde mutlu olurum.)
- When the movie ended, everyone clapped.
(Film bittiğinde, herkes alkışladı.)
- He asked for help when he couldn’t lift the heavy box.
(Ağır kutuyu kaldıramadığında yardım istedi.)
- When I looked out the window, I saw the beautiful sunset.
(Pencereden dışarıya baktığımda güzel bir gün batımı gördüm.)
- When we were kids, we used to play outside every day.
(Çocukken, her gün dışarıda oyun oynardık.)
- I felt so relieved when I finished my final exam.
(Final sınavımı bitirdiğimde çok rahatladım.)
- When you meet him, you’ll understand what I mean.
(Onunla tanıştığında, ne demek istediğimi anlayacaksın.)
- She smiled when she heard the good news.
(İyi haberi duyduğunda gülümsedi.)
- When we arrived at the restaurant, the table was ready.
(Restorana vardığımızda, masa hazırdı.)
“While” ile İngilizce Örnek Cümleler ve Formülü
"When" bağlacını kullanarak cümle kurmak için "When + past simple cümlesi + past continuous cümlesi" ve "When + past tense cümlesi + past tense cümlesi." olmak üzere iki ayrı formülü takip edebilirsiniz. Bu formüllerin kullanımlarını aşağıdaki örneklerimizde görebilirsiniz.
- When we arrived at the party, everyone was dancing.
(Partiye vardığımızda herkes dans ediyordu.)
- When you called me, I was cooking dinner.
(Beni aradığında akşam yemeği yapıyordum.)
- When she entered the room, we were having a meeting.
(Odaya girdiğinde biz toplantı yapıyorduk.)
- When they left the office, it started raining.
(Ofisten çıktıklarında yağmur yağmaya başladı.)
- When we visited Paris, we saw the Eiffel Tower.
(Paris'i ziyaret ettiğimizde Eyfel Kulesi'ni gördük.)
- When I woke up, the sun was shining.
(Uyandığımda güneş parlıyordu.)
- When we went to the beach, the weather was perfect.
(Sahile gittiğimizde hava mükemmeldi.)
- When I saw her at the store, she was holding a big bag.
(Onu mağazada gördüğümde büyük bir çanta tutuyordu.)
- When they visited us, we were preparing dinner.
(Bizi ziyaret ettiklerinde akşam yemeği hazırlıyorduk.)
- When you left the room, I started to clean.
(Odayı terk ettiğinde temizlik yapmaya başladım.)
- When I called him, he was watching TV.
(Onu aradığımda televizyon izliyordu.)
- When we were having lunch, she texted me.
(Öğle yemeği yerken bana mesaj attı.)
- When they heard the news, they were shocked.
(Haberleri duyduklarında şok oldular.)
- When I opened the door, the dog ran outside.
(Kapıyı açtığımda köpek dışarı koştu.)
- When we were at the park, we saw a beautiful rainbow.
(Parktayken güzel bir gökkuşağı gördük.)
- When I met her at the cafe, she was reading a book.
(Kafede onunla tanıştığımda bir kitap okuyordu.)
- When he was on vacation, he took a lot of photos.
(Tatil yaptığında birçok fotoğraf çekti.)
“When” ve “While” ile Soru Cümlesi Örnekleri
“When” ve “While”, zaman bağlamında kullanılan önemli bağlaçlardır ve cümlelerde farklı anlamlar oluştururlar. “When” genellikle bir olayın belirli bir anda veya başka bir olayla birlikte gerçekleştiğini belirtirken, “While” aynı anda yapılan iki farklı eylemi ifade eder. Bu bağlaçlarla soru cümlesi kurarken, iki olayın zaman ilişkisini merak edebiliriz. Aşağıda, hem "when" hem de "while" bağlaçlarıyla kullanılan örnek soru cümlelerini bulabilirsiniz.
“When” ile soru cümleleri örneklerimiz şu şekildedir.
- When did you arrive at the party?
(Partiye ne zaman vardın?)
- When are we going to leave?
(Ne zaman ayrılacağız?)
- When did they finish their project?
(Projelerini ne zaman bitirdiler?)
- When was the last time you saw her?
(Onu son görmen ne zaman oldu?)
- When will you call me back?
(Beni ne zaman geri arayacaksın?)
- When is your flight departing?
(Uçağınız ne zaman kalkıyor?)
- When did you start learning English?
(İngilizce öğrenmeye ne zaman başladın?)
- When are we meeting again?
(Bir daha ne zaman buluşuyoruz?)
- When did it start raining?
(Yağmur ne zaman yağmaya başladı?)
- When will you be home?
(Eve ne zaman geleceksin?)
- When did she move to this city?
(O, bu şehre ne zaman taşındı?)
- When did you last visit your family?
(Son kez aileni ne zaman ziyaret ettin?)
- When is your meeting scheduled?
(Toplantın ne zaman planlanmış?)
- When did you hear the news?
(Haberleri ne zaman duydun?)
- When are you planning to take a break?
(Ne zaman ara vermeyi planlıyorsun?)
“While” ile soru cümleleri örnekleri ise aşağıdaki gibidir.
- What were you doing while I was sleeping?
(Ben uyurken ne yapıyordun?)
- Were you talking while driving?
(Sürerken konuşuyor muydun?)
- What did you see while walking in the park?
(Parkta yürürken ne gördün?)
- What were you listening to while studying?
(Çalışırken ne dinliyordun?)
- Did you have any plans while you were on vacation?
(Tatil yaparken herhangi bir planın var mıydı?)
- Who were you with while you were at the concert?
(Konserde kimleydin?)
- Were you reading while waiting for the bus?
(Otobüs beklerken mi okuyordun?)
- What were they doing while you were taking photos?
(Sen fotoğraf çekerken onlar ne yapıyordu?)
- Were you watching TV while eating dinner?
(Akşam yemeği yerken televizyon izliyor muydun?)
- What did you talk about while you were having lunch?
(Öğle yemeği yerken ne hakkında konuştunuz?)
- Were you studying while your friends were playing outside?
(Arkadaşların dışarıda oynarken sen ders çalışıyor muydun?)
- What was he doing while you were on the phone?
(Telefonla konuşurken o ne yapıyordu?)
- Were they arguing while watching the movie?
(Filmi izlerken tartışıyorlar mıydı?)
- What were you thinking while driving alone at night?
(Gece yalnız başına sürerken ne düşünüyordun?)
- Did you enjoy the trip while you were traveling?
(Seyahat ederken yolculuktan keyif aldın mı?)
İngilizcede When ve While Konu Anlatımı, Kullanımı Hakkında Sık Sorulan Sorular
When ve while nasıl ayırt edilir?
"When" belirli bir zaman noktasında veya bir olayın ne zaman gerçekleştiğini ifade ederken, "while" iki olayın aynı anda yapıldığını ifade eder.
"When" kalıbı ile ilgili örnek cümleler nelerdir?
When I woke up, the sun was shining. (Uyandığımda güneş parlıyordu.), When she called, I was working. (O beni aradığında çalışıyordum.), When we arrived, the party had already started. (Biz vardığımızda parti çoktan başlamıştı.) gibi cümleler örnek “when” kalıbı cümleleridir.
İngilizcede "while" bağlacı nasıl kullanılır?
"While" iki eylemin aynı anda gerçekleştiğini belirtmek için kullanılır.
While ile ilgili örnek cümleler nelerdir?
While I was reading, he was cooking. (Ben okurken o yemek yapıyordu.), She listened to music while studying. (O, çalışırken müzik dinledi.), While we were walking, it started raining. (Biz yürürken yağmur yağmaya başladı.) cümleleri “when” ile ilgili örnek cümlelerdir.