İngilizce Diyalog Örnekleri, Kısa, Basit İngilizce Diyaloglar
14 Nis 2025
İngilizce Diyalog Örnekleri, Kısa, Basit İngilizce Diyaloglar
İngilizce konuşmayı öğrenirken diyalog kurma becerisi oldukça önemlidir. İnsanlarla etkili bir şekilde iletişim kurabilmek, dilin doğru kullanımını pekiştirmeye yardımcı olur. Bu yazımızda, İngilizce diyaloglar kurarken dikkat etmeniz gereken noktaları ve diyalogları daha kolay nasıl geliştirebileceğinizi örneklendireceğiz.
İngilizce Tanışma Diyalogları
İngilizce öğrenirken tanışma diyaloglarını öğrenmek oldukça faydalıdır. Bu tür diyaloglar, kendinizi ifade etme yeteneğinizi geliştirmenize yardımcı olur. İşte tanışma esnasında kullanabileceğiniz bazı örnek cümleler aşağıdaki gibidir.
- Hi, nice to meet you!
(Merhaba, tanıştığımıza memnun oldum!)
- What do you do for a living?
(Ne iş yapıyorsun?)
- Where did you grow up?
(Nerede büyüdün?)
- Do you have any siblings?
(Kardeşlerin var mı?)
- What do you like to do in your free time?
(Boş zamanlarında neler yapmaktan hoşlanırsın?)
- Are you into sports or any other activities?
(Sporla ya da başka aktivitelerle ilgileniyor musun?)
- How long have you been living here?
(Burada ne kadar zamandır yaşıyorsun?)
- What brought you here?
(Buralara gelmene sebep olan neydi?)
- What brings you here today?
(Bugün seni buraya getiren şey nedir?)
- Do you live alone or with family?
(Yalnız mı yaşıyorsun yoksa ailenle mi?)
- Where did you go to school?
(Nerede okudun?)
- What’s your favorite type of music?
(En sevdiğin müzik türü nedir?)
- How did you spend your weekend?
(Haftasonunu nasıl geçirdin?)
- Do you enjoy traveling?
(Seyahat etmeyi sever misin?)
- What’s your favorite food?
(En sevdiğin yemek nedir?)
- Are you a morning person or a night owl?
(Sabahçı mısın yoksa gece kuşu mu?)
- What’s your favorite place to relax?
(Rahatlamak için en sevdiğin yer neresi?)
- Do you prefer reading books or watching movies?
(Kitap okumayı mı yoksa film izlemeyi mi tercih edersin?)
İngilizce Konuşma Diyalogları (Örnekler)
Günlük yaşamda sıkça kullanabileceğimiz diyalog kalıplarını öğrendikten sonra, bu kalıpları gerçek hayatta nasıl kullanacağımızı öğrenmek önemlidir. Yukarıdaki başlıkta gördüğümüz kalıpların, diyaloglardaki örneklerini için aşağıya göz atabilirsiniz.
Örnek 1
Ethan: Hey, how’s it going?
(Selam, nasıl gidiyor?)
Sophia: Hi, it’s going great! How about you?
(Selam, harika gidiyor! Ya sen?)
Ethan: I’m doing well, thanks for asking. What’s your plan for the day?
(İyi gidiyor, sorduğun için teşekkürler. Bugün için planın ne?)
Sophia: I’m going to meet a friend later. How about you?
(Birazdan bir arkadaşımla buluşacağım. Ya sen?)
Ethan: That sounds fun! I’m just going to relax at home.
(Güzel bir plan! Ben de evde dinleneceğim.)
Sophia: Sounds like a good idea! Maybe we can meet up later.
(Güzel bir fikir gibi! Belki daha sonra buluşabiliriz.)
Ethan: I’d love that! Let me know when you’re free.
(Çok isterim! Ne zaman müsait olursan haber ver.)
Örnek 2
Lily: Hey, how was your weekend?
(Selam, hafta sonun nasıldı?)
Ben: It was good, thanks for asking. I went hiking. How about yours?
(İyi geçti, sorduğun için teşekkürler. Dağcılığa gittim. Ya seninki?)
Lily: Oh, that sounds fun! I just stayed at home and watched movies.
(Ah, kulağa hoş geliyor! Ben sadece evde kaldım ve film izledim.)
Ben: Sounds relaxing! What movie did you watch?
(Rahatlatıcıymış! Hangi filmi izledin?)
Lily: I watched a comedy movie. It was really funny.
(Bir komedi filmi izledim. Gerçekten çok komikti.)
İngilizce Tanışma Diyalogları: Bir Parti Sohbeti
Sosyal ortamlarda yeni insanlarla tanışırken kullanabileceğiniz temel diyalog kalıplarını bilemeniz önemlidir. Bu diyaloglar, özellikle bir parti gibi rahat ortamlar için uygun olup, tanışma ve sohbet başlatma konularında yardımcı olacaktır.
Örnek:
Sophia: Hey, happy birthday! I’m so glad I could make it to your party! (Hey, doğum günün kutlu olsun! Partine katılabildiğim için çok mutluyum!)
Lily: Thank you so much, Sophia! I’m so happy you’re here! How have you been? (Çok teşekkür ederim, Sophia! Burada olduğun için çok mutluyum! Nasılsın?)
Sophia: I’ve been great, just busy with work. What about you? (Harikayım, sadece işle meşguldüm. Peki ya sen?)
Lily: Same here, but it’s been good. I’m just excited for tonight, it’s going to be so much fun! (Bende de öyle, ama her şey yolunda. Bugün için heyecanlıyım, çok eğlenceli geçecek gibi görünüyor!)
Sophia: I’m sure it will! I love all the decorations. You really went all out this year. (Kesinlikle! Tüm süslemeleri çok beğendim. Bu yıl gerçekten çok özen göstermişsin.)
Lily: Thanks! I wanted to make it special. Let’s make sure to take lots of pictures later. (Teşekkürler! Özel olmasını istedim. Sonra bol bol fotoğraf çekelim, tamam mı?)
Sophia: Absolutely! I wouldn’t miss it for the world. (Kesinlikle! Dünyaya bedel, bunu kaçırmam.)
İngilizce Konuşma Diyalogları: Rehber Eğitmene Danışmak
İngilizce konuşma diyaloglarında, bir rehber eğitmene danışmak, özellikle seyahat veya eğitimle ilgili bilgileri öğrenmek için oldukça yaygın bir durumdur. Bu tür diyaloglar, doğru yönlendirmeler almak ve güvenli bir şekilde bilgi edinmek adına önemlidir. Bu başlık altında, rehber eğitmene danışmak için kullanabileceğiniz İngilizce diyalog örneğini inceleyebilirsiniz.
Örnek:
Sarah: Hello! Could you please tell me the best way to get to the museum from here?
(Merhaba! Buradan müzeye gitmek için en iyi yolun ne olduğunu söyler misiniz?)
Guide: Of course! If you walk straight down this street and take the second left, you'll see the museum on your right.
(Tabii! Bu caddede düz ilerleyin ve ikinci sola dönün, müzeyi sağınızda göreceksiniz.)
Sarah: Thank you! How long does it take to get there?
(Teşekkür ederim! Oraya varmak ne kadar sürer?)
Guide: It should take about 10 minutes by foot.
(Yürüyerek yaklaşık 10 dakika sürer.)
Sarah: That sounds perfect. Is there an entrance fee?
(Harika, peki giriş ücreti var mı?)
Guide: Yes, the entrance fee is $10, but you can get a discount if you show a student ID.
(Evet, giriş ücreti 10 dolar ama öğrenci kartı gösterirseniz indirim alabilirsiniz.)
Sarah: Great, I'll make sure to bring my ID. Thanks again for your help!
(Harika, kimliğimi yanımda getireceğim. Yardımınız için tekrar teşekkür ederim!)
Guide: You're very welcome! Enjoy your visit to the museum.
(Rica ederim! Müzeyi gezmenizden keyif almanızı dilerim.)
İngilizce İş Diyalogları
İngilizce, iş ve profesyonel hayatta en sık kullanılan dillerden biridir. İngilizce seviyeniz ne olursa olsun, resmi ortamlarda konuşmak veya diyalog kurmak bazen zorlayıcı olabilir. Bu nedenle, bu tür durumlara hazırlıklı olmak için pratik yapmak oldukça önemlidir. Aşağıda, iş hayatında sık kullanılan bazı ifadeleri sizin için derledik.
- Could you please provide more details about the project?
(Proje hakkında daha fazla detay verebilir misiniz?)
- I’d like to schedule a meeting to discuss this matter further.
(Bu konuyu daha detaylı konuşmak için bir toplantı planlamak istiyorum.)
- Let me know if you need any assistance.
(Yardıma ihtiyacınız olursa bana bildirin.)
- We appreciate your cooperation on this issue.
(Bu konudaki iş birliğiniz için minnettarız.)
- Could you confirm the deadline for the report?
(Raporun son teslim tarihini onaylayabilir misiniz?)
- Looking forward to your feedback.
(Geri dönüşünüzü sabırsızlıkla bekliyorum.)
- Please let me know a suitable time for the call.
(Telefon görüşmesi için uygun bir zamanı bana bildirin lütfen.)
İş Dünyasından Örnek İngilizce Diyaloglar
Toplantılar, e-posta yazışmaları, müşteri görüşmeleri ve ekip içi iletişimde doğru ifadeleri kullanmak, hem iş akışınızı hızlandırır hem de profesyonel imajınızı güçlendirir. Aşağıda, iş dünyasında sık karşılaşabileceğiniz bazı diyalog örneklerini bulabilirsiniz.
1. Bir Toplantı Planlamak
Emma: Hi James, I’d like to schedule a meeting to discuss our new project. When would be a good time for you?
(Merhaba James, yeni projemizi konuşmak için bir toplantı planlamak istiyorum. Senin için uygun bir zaman var mı?)
James: Hi Emma, I’m available on Wednesday at 2 PM. Would that work for you?
(Merhaba Emma, Çarşamba günü saat 14.00’te uygunum. Senin için uygun olur mu?)
Emma: That works perfectly. I’ll send a calendar invite shortly.
(Bu harika olur. Kısa süre içinde bir takvim daveti göndereceğim.)
2. Müşteri ile Görüşme
Client: Good afternoon, I have some questions regarding your services.
(İyi günler, hizmetlerinizle ilgili bazı sorularım var.)
Sales Representative: Good afternoon! I’d be happy to assist you. What would you like to know?
(İyi günler! Size yardımcı olmaktan memnuniyet duyarım. Ne öğrenmek istersiniz?)
Client: I’d like to know more about the pricing and customization options.
(Fiyatlandırma ve özelleştirme seçenekleri hakkında daha fazla bilgi almak istiyorum.)
Sales Representative: Of course! Let me walk you through our pricing plans and available features.
(Elbette! Size fiyat planlarımızı ve mevcut özelliklerimizi anlatayım.)
3. İş Yerinde Bir Görevi Tamamlamak
Manager: Could you please update me on the status of the project?
(Lütfen proje durumu hakkında beni bilgilendirebilir misin?)
Employee: Sure! We have completed 80% of the tasks, and we expect to finish by Friday.
(Tabii ki! Görevlerin %80’ini tamamladık ve Cuma gününe kadar bitirmeyi planlıyoruz.)
Manager: That’s great to hear. Please send me a detailed report by the end of the day.
(Bunu duymak harika. Gün sonunda bana detaylı bir rapor gönder lütfen.)
Employee: Will do!
(Hemen yapıyorum!)
Mülakatlar için Örnek İngilizce Diyalog
Mülakatlarda sıkça sorulan sorulara ve bu sorulara nasıl yanıt verebileceğinize dair bazı örnek diyalogları aşağıda bulabilirsiniz. Bu kalıpları öğrenerek ve pratik yaparak daha akıcı bir şekilde mülakatlarınıza hazırlanabilirsiniz.
1. Kendini Tanıtma
Interviewer: Can you tell me a little about yourself?
(Bana kendinizden biraz bahsedebilir misiniz?)
Candidate: Of course! My name is Emily, and I have five years of experience in marketing. I specialize in digital marketing strategies and social media management. In my previous role, I successfully led campaigns that increased engagement by 40%. I’m excited about the opportunity to bring my skills to your team.
(Tabii ki! Ben Emily, pazarlama alanında beş yıllık deneyime sahibim. Dijital pazarlama stratejileri ve sosyal medya yönetimi konusunda uzmanım. Önceki işimde, etkileşimi %40 artıran kampanyalar yürüttüm. Yeteneklerimi ekibinize katma fırsatı beni heyecanlandırıyor.)
2. Güçlü ve Zayıf Yönleri Tartışma
Interviewer: What are your greatest strengths?
(En güçlü yönleriniz nelerdir?)
Candidate: I believe my biggest strength is my ability to adapt quickly to new situations and solve problems effectively. I enjoy working in fast-paced environments and always focus on finding efficient solutions.
(Bence en güçlü yönüm, yeni durumlara hızla uyum sağlayabilmem ve sorunları etkili bir şekilde çözebilmem. Hızlı tempolu ortamlarda çalışmayı seviyorum ve her zaman verimli çözümler bulmaya odaklanıyorum.)
Interviewer: And what about your weaknesses?
(Peki, zayıf yönleriniz nelerdir?)
Candidate: I tend to be a perfectionist at times, which can slow me down when working on details. However, I’ve been working on managing my time better and prioritizing tasks effectively.
(Bazen mükemmeliyetçi olabiliyorum, bu da detaylar üzerinde çalışırken beni biraz yavaşlatabiliyor. Ancak zaman yönetimimi daha iyi yapmak ve görevleri etkili bir şekilde önceliklendirmek için çalışıyorum.)
3. Neden Bu Şirkette Çalışmak İstediğini Açıklama
Interviewer: Why do you want to work for our company?
(Neden bizim şirketimizde çalışmak istiyorsunuz?)
Candidate: I admire your company’s commitment to innovation and customer satisfaction. I’ve followed your recent projects, and I’m impressed by your impact in the industry. I would love to be part of a team that values creativity and growth.
(Şirketinizin yeniliğe ve müşteri memnuniyetine olan bağlılığını takdir ediyorum. Son projelerinizi takip ettim ve sektördeki etkiniz beni etkiledi. Yaratıcılığı ve büyümeyi önemseyen bir ekibin parçası olmayı çok isterim.)
4. Maaş Beklentisi Konuşma
Interviewer: What are your salary expectations?
(Maaş beklentiniz nedir?)
Candidate: Based on my experience and market research, I believe a salary in the range of $60,000 to $70,000 would be fair. However, I am open to discussion based on the overall benefits package.
(Deneyimime ve piyasa araştırmama dayanarak, 60.000 ila 70.000 dolar aralığında bir maaşın adil olacağını düşünüyorum. Ancak, genel yan haklar paketi göz önünde bulundurularak görüşmeye açığım.)
Seyahatler için İngilizce Diyaloglar
Yurt dışına seyahat ederken İngilizce anlama becerisine sahip olmak büyük bir avantajdır. Aşağıda, seyahat sırasında sık sık karşılaşabileceğiniz durumlara yönelik bazı önemli kelimeleri ve seyahatler için diyalog örneğini bulabilirsiniz.
- Hotel reservation (Otel rezervasyonu)
- Reception desk (Resepsiyon masası)
- Flight ticket (Uçak bileti)
- Baggage claim (Bagaj teslim noktası)
- Security check (Güvenlik kontrolü)
- Gate number (Kapı numarası)
- Delayed flight (Gecikmiş uçuş)
- Public transportation (Toplu taşıma)
- Tourist attraction (Turistik yer)
Örnek: Bir Yeri Tarif Etme ve Yol Sorma
Tourist: Excuse me, can you tell me how to get to the train station?
(Affedersiniz, tren istasyonuna nasıl gidebileceğimi söyleyebilir misiniz?)
Local: Sure! Walk straight ahead for two blocks, then turn left. The train station will be on your right.
(Tabii! İki blok boyunca dümdüz yürüyün, sonra sola dönün. Tren istasyonu sağ tarafınızda olacak.)
Tourist: Thank you so much!
(Çok teşekkür ederim!)
Local: You’re welcome! Have a nice day!
(Rica ederim! İyi günler!)
Otel Rezervasyonları için Örnek İngilizce Diyaloglar
Seyahat ederken otel rezervasyonu yapmak veya otelde konaklama sürecini yönetmek için İngilizce konuşabilmek oldukça önemlidir. Aşağıda, otel konaklamaları sırasında size yardımcı olabilecek örnek diyalogları bulabilirsiniz.
1. Havaalanında Bilet ve Bagaj İşlemleri
Agent: Good morning! Can I see your passport and ticket, please?
(Günaydın! Pasaportunuzu ve biletinizi görebilir miyim?)
Passenger: Of course, here you go.
(Tabii ki, buyurun.)
Agent: Do you have any luggage to check in?
(Bagajınız var mı?)
Passenger: Yes, I have one suitcase.
(Evet, bir valizim var.)
Agent: Your flight is on time. Here is your boarding pass. Have a great trip!
(Uçağınız zamanında kalkacak. İşte biniş kartınız. İyi yolculuklar!)
2. Otelde Rezervasyon Yapma
Receptionist: Welcome to Ocean View Hotel. Do you have a reservation?
(Ocean View Hotel’e hoş geldiniz. Rezervasyonunuz var mı?)
Guest: Yes, I booked a room under the name of Michael Brown.
(Evet, Michael Brown adına bir oda ayırttım.)
Receptionist: Let me check... Yes, your room is ready. Here is your key card. Breakfast is served from 7 to 10 AM.
(Bir bakalım... Evet, odanız hazır. İşte anahtar kartınız. Kahvaltı sabah 7 ile 10 arasında servis ediliyor.)
Guest: Thank you!
(Teşekkürler!)
Havalimanı için Örnek İngilizce Diyaloglar
Yurt dışına seyahat ederken havalimanında İngilizce konuşmak kaçınılmaz bir durumdur. Bilet işlemleri, bagaj teslimi, pasaport kontrolü veya uçuş kapısı gibi birçok konuda yetkililerle iletişim kurmanız gerekebilir. Aşağıda, havalimanında karşılaşabileceğiniz yaygın durumlar için iki örnek diyalog bulabilirsiniz.
1. Bilet ve Bagaj İşlemleri
Passenger: Hello, I’d like to check in for my flight to New York. (Merhaba, New York uçuşum için check-in yapmak istiyorum.)
Staff: Sure. Can I see your passport and ticket, please? (Tabii. Pasaportunuzu ve biletinizi görebilir miyim?)
Passenger: Here you go. (Buyurun.)
Staff: Thank you. Do you have any checked baggage? (Teşekkürler. Bagajınız var mı?)
Passenger: Yes, I have one suitcase. (Evet, bir valizim var.)
Staff: Alright, your bag is within the weight limit. Here is your boarding pass. Your flight departs from Gate 15. (Tamam, bagajınız ağırlık sınırına uygun. İşte biniş kartınız. Uçağınız 15 numaralı kapıdan kalkacak.)
Passenger: Thank you! (Teşekkürler!)
2. Pasaport Kontrolü
Officer: Good morning. May I see your passport? (Günaydın. Pasaportunuzu görebilir miyim?)
Traveler: Of course. Here it is. (Tabii ki. İşte burada.)
Officer: What is the purpose of your visit? (Seyahatinizin amacı nedir?)
Traveler: I am here for tourism. I’ll be staying for two weeks. (Turizm amaçlı buradayım. İki hafta kalacağım.)
Officer: Do you have a return ticket? (Dönüş biletiniz var mı?)
Traveler: Yes, here it is. (Evet, işte burada.)
Officer: Alright. Enjoy your stay! (Tamamdır. İyi seyahatler!)
Traveler: Thank you! (Teşekkürler!)
İngilizce Günlük Konuşma Diyalogları!
İngilizce günlük konuşma diyalogları, dil öğrenirken en önemli adımlardan biridir. Çünkü bu diyaloglar, günlük yaşamda karşımıza çıkabilecek pek çok durumu kapsar ve gerçek hayatta pratik yapma şansı sunar. Bu başlık altında, günlük hayatınızda karşılaşabileceğiniz durumlar için örnek diyaloglar göreceksiniz.
1. Yol Tarifi Sorma
Tourist: Excuse me, can you help me? I’m looking for the nearest subway station. (Affedersiniz, bana yardımcı olabilir misiniz? En yakın metro istasyonunu arıyorum.)
Local: Of course! Go straight for two blocks and then turn right. You’ll see the station on your left. (Tabii ki! İki blok dümdüz gidin, sonra sağa dönün. Metro istasyonunu sol tarafınızda göreceksiniz.)
Tourist: Thank you so much! (Çok teşekkür ederim!)
Local: You’re welcome! Have a great day! (Rica ederim! İyi günler!)
2. Kafede Sipariş Verme
Barista: Hi! What can I get for you today? (Merhaba! Bugün ne alırsınız?)
Customer: Hi! I’d like a cappuccino, please. (Merhaba! Bir cappuccino alayım, lütfen.)
Barista: Sure! Would you like it with regular milk or oat milk? (Tabii! Normal süt mü, yulaf sütü mü istersiniz?)
Customer: Regular milk, please. (Normal süt lütfen.)
Barista: Got it. Anything else? (Anladım. Başka bir şey ister misiniz?)
Customer: No, that’s all. How much is it? (Hayır, bu kadar. Ne kadar tutuyor?)
Barista: It’s $4.50. (4.50 dolar.)
Customer: Here you go. (Buyurun.)
Barista: Thank you! Your drink will be ready in a minute. (Teşekkürler! İçeceğiniz bir dakika içinde hazır olacak.)
Customer: Great, thanks! (Harika, teşekkürler!)
Hastanede İhtiyaç Duyabileceğiniz Basit İngilizce Diyaloglar
Hastanede ya da bir sağlık kuruluşunda iletişim kurmak, özellikle yabancı bir ülkedeyken zorlayıcı olabilir. Aşağıda hastanede karşılaşabileceğiniz iki farklı durum için örnek diyaloglar bulabilirsiniz.
1. Randevu Alma
Receptionist: Good morning! How can I help you? (Günaydın! Size nasıl yardımcı olabilirim?)
Patient: Hi, I’d like to make an appointment with a doctor. (Merhaba, bir doktorla randevu almak istiyorum.)
Receptionist: Sure! What seems to be the problem? (Tabii! Şikayetiniz nedir?)
Patient: I’ve had a headache and fever for two days. (İki gündür baş ağrım ve ateşim var.)
Receptionist: I understand. The earliest available appointment is at 3 PM today. Does that work for you? (Anlıyorum. En erken randevu bugün saat 15.00'te. Uygun mu?)
Patient: Yes, that’s fine. Thank you! (Evet, uygun. Teşekkürler!)
Receptionist: You’re welcome! See you then. (Rica ederim! Görüşmek üzere.)
2. Acil Durumda Yardım İsteme
Nurse: Sir, are you okay? You look pale. (Beyefendi, iyi misiniz? Solgun görünüyorsunuz.)
Patient: No, I feel really dizzy and my chest hurts. (Hayır, çok başım dönüyor ve göğsüm ağrıyor.)
Nurse: I’ll call a doctor right away. Please sit down and try to stay calm. (Hemen bir doktor çağırıyorum. Lütfen oturun ve sakin kalmaya çalışın.)
Patient: Thank you. (Teşekkür ederim.)
Doctor: Hello, I’m Dr. Wilson. Can you describe your symptoms? (Merhaba, ben Dr. Wilson. Belirtilerinizi tarif edebilir misiniz?)
Patient: Yes, my chest feels tight, and I’m short of breath. (Evet, göğsüm sıkışmış gibi ve nefes almakta zorlanıyorum.)
Doctor: Alright, we will run some tests right away. Please try to relax. (Tamam, hemen birkaç test yapacağız. Lütfen rahatlamaya çalışın.)
Patient: Okay, thank you, doctor. (Tamam, teşekkürler doktor bey.)
Yolculuk Esnasında Kaybolmamak İçin Basit İngilizce Diyaloglar
Yabancı bir ülkede seyahat ederken kaybolmak veya yolunuzu bulmakta zorlanmak oldukça yaygın bir durumdur. Özellikle yön sorma, toplu taşıma kullanımı ve harita okumak gibi konularda pratik yapmak faydalıdır. Aşağıda, yolculuk sırasında karşılaşabileceğiniz iki farklı senaryo için örnek diyaloglar bulunmaktadır.
1. Birine Yol Sorma
Traveler: Excuse me, could you help me? I think I’m lost. (Affedersiniz, bana yardım edebilir misiniz? Sanırım kayboldum.)
Local: Sure! Where are you trying to go? (Tabii! Nereye gitmeye çalışıyorsunuz?)
Traveler: I’m looking for the train station. (Tren istasyonunu arıyorum.)
Local: Oh, it’s about 5 minutes away. Walk straight ahead, then turn left at the second traffic light. (Ah, yaklaşık 5 dakika uzaklıkta. Dümdüz gidin, sonra ikinci trafik ışıklarından sola dönün.)
Traveler: Thank you so much! (Çok teşekkür ederim!)
Local: You’re welcome! Have a great day. (Rica ederim! Güzel bir gün geçir.)
2. Toplu Taşıma Kullanırken Yardım İsteme
Traveler: Excuse me, does this bus go to Central Park? (Affedersiniz, bu otobüs Central Park’a gidiyor mu?)
Bus Driver: No, you need to take bus number 25. It stops right across the street. (Hayır, 25 numaralı otobüse binmelisiniz. O, caddenin karşısında duruyor.)
Traveler: Oh, I see. How often does it come? (Anladım. Ne sıklıkla geliyor?)
Bus Driver: Every 10 minutes. You won’t have to wait long. (Her 10 dakikada bir. Çok beklemenize gerek yok.)
Traveler: Thank you for your help! (Yardımınız için teşekkür ederim!)
Bus Driver: No problem! Safe travels. (Sorun değil! Güvenli yolculuklar.)
İngilizce Doktor Diyalogları
İngilizce konuşulan bir ülkede sağlık hizmeti almak için, doğru ifadeleri kullanabilmek ve doktorla etkili bir şekilde iletişim kurmak çok önemlidir. Aşağıda, hastaların doktorlarla karşılaştığı bazı yaygın durumları ele alan iki örnek diyalog bulabilirsiniz. Bu diyaloglar, hastaların doktorla iletişim kurarken kullanabileceği basit ama etkili ifadeleri içermektedir.
1. Genel Muayene
Patient: Good morning, doctor. I’ve been feeling a bit unwell lately. (Günaydın doktor, son zamanlarda biraz kötü hissediyorum.)
Doctor: I’m sorry to hear that. Can you describe your symptoms? (Bunu duyduğuma üzüldüm. Belirtilerinizi tarif edebilir misiniz?)
Patient: I have a headache and a sore throat. I also feel a little tired. (Başım ağrıyor ve boğazım ağrıyor. Biraz da yorgun hissediyorum.)
Doctor: How long have you been feeling like this? (Böyle hissedeli ne kadar oldu?)
Patient: For about two days now. (Yaklaşık iki gündür.)
Doctor: I see. I’ll do a quick check-up to see what’s going on. (Anladım. Neler olup bittiğini görmek için hızlı bir muayene yapacağım.)
2. Reçete ve İlaç Tavsiyesi
Doctor: You have a mild fever, but it should go away in a few days. I’m going to prescribe some medication to help with the symptoms. (Hafif bir ateşiniz var, ama birkaç gün içinde geçmeli. Belirtilerinizi hafifletmek için bazı ilaçlar yazacağım.)
Patient: Thank you, doctor. How should I take the medication? (Teşekkür ederim doktor. İlaçları nasıl kullanmalıyım?)
Doctor: You should take one tablet every 6 hours with food. Make sure to drink plenty of water. (Her 6 saatte bir yemekle birlikte bir tablet almalısınız. Bol su içtiğinizden emin olun.)
Patient: Got it. Is there anything I should avoid while taking the medicine? (Anladım. İlaçları alırken kaçınmam gereken bir şey var mı?)
Doctor: Avoid alcohol and get plenty of rest. (Alkol almayın ve bolca dinlenmeye çalışın.)
Patient: Thank you, I will. (Teşekkür ederim, yapacağım.)
İngilizce Otel Diyalogları
Otel rezervasyonlarından, hizmet taleplerine kadar pek çok konuda etkili iletişim kurmak, seyahatinizin rahat geçmesini sağlar. Aşağıda, otel ile ilgili iki farklı diyalog örneği bulunmaktadır. Bu diyaloglar, otel resepsiyonunda ve otel odasında karşılaşabileceğiniz bazı durumları ele almaktadır.
1. Otel Rezervasyonu Yapmak
Guest: Hello, I’d like to book a room for two nights. (Merhaba, iki gece için bir oda ayırtmak istiyorum.)
Receptionist: Sure, may I have your name, please? (Tabii, adınızı alabilir miyim lütfen?)
Guest: It’s John Smith. (Adım John Smith.)
Receptionist: Thank you, Mr. Smith. We have a single room available with a king-size bed. Would you like to reserve it? (Teşekkür ederim, Bay Smith. Bir adet king-size yataklı tek kişilik odamız var. Bunu rezerve etmek ister misiniz?)
Guest: Yes, that sounds great. What’s the price per night? (Evet, kulağa harika geliyor. Gecelik fiyat nedir?)
Receptionist: The price is $100 per night, including breakfast. (Fiyat gecelik 100 dolar, kahvaltı dahil.)
Guest: That’s perfect. I’ll take it. (Mükemmel. Onu alıyorum.)
2. Oda Servisi Talebi
Guest: Hi, I’d like to order room service, please. (Merhaba, oda servisi siparişi vermek istiyorum.)
Hotel Staff: Sure! What would you like to order? (Tabii! Ne sipariş etmek istersiniz?)
Guest: I’d like to have a club sandwich and a bottle of water. (Bir club sandviç ve bir şişe su alabilir miyim?)
Hotel Staff: Would you like anything to drink with that? (Bunun yanında içecek ister misiniz?)
Guest: Just water, please. (Sadece su, lütfen.)
Hotel Staff: Great! Your order will be up in about 30 minutes. (Harika! Siparişiniz yaklaşık 30 dakika içinde gelecek.)
Guest: Thank you very much. (Çok teşekkür ederim.)
İngilizce Uyanma Diyalogları
Bu diyaloglar, genellikle birinin sabah uyandığında yaptığı ilk konuşmalardır ve daha çok birinin uyandığını haber vermek veya güne başlamak için kullanılır. Bu tür diyaloglar, gündelik yaşamda oldukça yaygın olup, sabah uyanmanın ve güne başlamanın getirdiği durumları yansıtır. İngilizce uyanma diyaloglarına dair iki örnek aşağıdaki gibidir.
1. Sabah Uyanma ve Hazırlık
Person A: Good morning! How did you sleep? (Günaydın! Nasıl uyudun?)
Person B: Good morning! I slept really well, thanks. How about you? (Günaydın! Gerçekten iyi uyudum, teşekkürler. Ya sen?)
Person A: I slept okay, but I’m still a little tired. (Ben de fena uyumadım ama hala biraz yorgunum.)
Person B: Maybe you should drink some coffee to wake up fully. (Belki tam uyanman için biraz kahve içmelisin.)
Person A: That’s a good idea, I’ll make some now. (İyi fikir, şimdi biraz yapacağım.)
2. Otelden Uyanma ve Kahvaltıya Gitme
Hotel Guest: Good morning! Can you tell me what time breakfast is served? (Günaydın! Kahvaltının saat kaçta verildiğini söyler misiniz?)
Hotel Staff: Good morning! Breakfast is served from 7 AM to 10 AM in the restaurant. (Günaydın! Kahvaltı sabah 7’den 10’a kadar restoranda servis ediliyor.)
Hotel Guest: Great! I’ll head to the restaurant in a few minutes. (Harika! Birkaç dakika içinde restorana geçeceğim.)
Hotel Staff: Enjoy your breakfast! (Afiyet olsun!)
İngilizce Otobüs Diyalogları
Otobüsle seyahat etmek, şehir içi ulaşımda oldukça yaygın bir yöntemdir. Seyahat ederken, bilet almak, yön sormak veya otobüsle ilgili genel bilgiler almak gibi pek çok durumda İngilizce iletişim kurmak gerekebilir. Aşağıda, otobüsle seyahat ederken karşılaşabileceğiniz bazı yaygın İngilizce otobüs diyaloglarına iki örnek verilmiştir.
1. Otobüs Bileti Satın Alma
Passenger: Hi, I’d like to buy a ticket to the city center, please. (Merhaba, şehir merkezine gidecek bir bilet almak istiyorum, lütfen.)
Bus Ticket Seller: Sure! One-way or round trip? (Tabii! Tek yön mü yoksa gidiş-dönüş mü?)
Passenger: One-way, please. How much is it? (Tek yön, lütfen. Ne kadar?)
Bus Ticket Seller: It’s $5. (5 dolar.)
Passenger: Here you go. (Buyurun.)
Bus Ticket Seller: Thank you! The bus leaves from gate 3. (Teşekkürler! Otobüs 3 numaralı kapıdan kalkacak.)
Passenger: Thank you! (Teşekkür ederim!)
2. Otobüs Duraklarında Yön Sorma
Tourist: Excuse me, does this bus go to the airport? (Affedersiniz, bu otobüs havaalanına gider mi?)
Local: Yes, it does! But you need to get off at the second stop. (Evet, gider! Ama ikinci durakta inmeniz gerekiyor.)
Tourist: Thank you! How long does it take to get there? (Teşekkür ederim! Oraya varmak ne kadar sürer?)
Local: It takes about 30 minutes. (Yaklaşık 30 dakika sürer.)
Tourist: Great, thanks for the help! (Harika, yardımınız için teşekkür ederim!)
Local: No problem, have a nice trip! (Rica ederim, iyi yolculuklar!)
İngilizce Emlakçı Diyalogları
Emlakçı ile iletişim kurmak, özellikle bir ev veya ofis kiralamak veya satın almak istediğinizde önemli hale gelir. Emlakçıyla yapacağınız diyaloglar genellikle ihtiyaçlarınızı belirtmek, fiyat, özellikler ve yer hakkında bilgi almakla ilgili olur. Aşağıda, bir emlakçıyla yapılabilecek iki farklı diyalog örneğini inceleyebilirsiniz.
1. Ev Kiralama Sorgulaması
Client: Hi, I’m looking for an apartment to rent. Can you help me? (Merhaba, kiralık bir daire arıyorum. Yardımcı olabilir misiniz?)
Real Estate Agent: Of course! What type of apartment are you looking for? (Tabii! Hangi tür bir daire arıyorsunuz?)
Client: I need a one-bedroom apartment, preferably close to the city center. (Bir yatak odalı bir daireye ihtiyacım var, tercihen şehir merkezine yakın.)
Real Estate Agent: We have a few options in that area. The rent is around $900 per month. Would you like to see them? (Bu bölgede birkaç seçeneğimiz var. Aylık kira yaklaşık 900 dolar. Onları görmek ister misiniz?)
Client: Yes, I would like to schedule a viewing. When is the earliest available appointment? (Evet, bir gösterim randevusu almak istiyorum. En erken ne zaman müsaitsiniz?)
Real Estate Agent: How about tomorrow at 2 PM? (Yarın saat 14:00 nasıl olur?)
Client: Perfect, see you then. (Mükemmel, o zaman görüşürüz.)
2. Satılık Ev Sorgulaması
Client: Hi, I’m interested in buying a house. Do you have any properties available? (Merhaba, bir ev satın almak istiyorum. Satılık evleriniz var mı?)
Real Estate Agent: Yes, we have several properties for sale. What kind of house are you looking for? (Evet, satışta birkaç evimiz var. Ne tür bir ev arıyorsunuz?)
Client: I’m looking for a 3-bedroom house with a garden. My budget is around $300,000. (3 yatak odalı, bahçeli bir ev arıyorum. Bütçem yaklaşık 300.000 dolar.)
Real Estate Agent: We have a couple of houses in that price range. One is in a quiet neighborhood, and the other one is near the beach. Would you like more details? (Bu fiyat aralığında birkaç evimiz var. Bir tanesi sakin bir mahallede, diğeri ise plaja yakın. Daha fazla detay almak ister misiniz?)
Client: Yes, I’d like more details on the house near the beach. (Evet, plaja yakın olan ev hakkında daha fazla bilgi almak isterim.)
Real Estate Agent: Great! I’ll send you more information and we can arrange a viewing for tomorrow if you’d like. (Harika! Size daha fazla bilgi göndereceğim ve isterseniz yarın bir gösterim randevusu ayarlayabiliriz.)
İngilizce Çalışma Arkadaşları ile Diyaloglar
İş yerinde veya okulda, çalışma arkadaşlarınızla yapacağınız İngilizce diyaloglar, birlikte projeler üzerinde çalışırken ya da günlük işlerinizi organize ederken oldukça faydalı olabilir. Bu tür diyaloglar, iş birliği yapmanızı sağlar ve iletişim becerilerinizi geliştirmenize yardımcı olur. Aşağıda, bu tür diyaloglar için iki farklı örnek bulunmaktadır.
1. Proje Üzerinde Tartışma
Tom: Hey Sarah, have you had a chance to look at the project proposal? (Merhaba Sarah, proje teklifini inceleme fırsatın oldu mu?)
Sarah: Yes, I reviewed it earlier today. I think we need to add more details in the market research section. (Evet, bugün erken saatlerde inceledim. Pazar araştırması kısmına daha fazla detay eklememiz gerektiğini düşünüyorum.)
Tom: I agree. Also, we need to finalize the budget breakdown. I’ll work on that this afternoon. (Katılıyorum. Ayrıca, bütçe dağılımını da kesinleştirmeliyiz. Bunu bu öğleden sonra üzerine çalışırım.)
Sarah: Great! I’ll update the market research section and send it to you by the end of the day. (Harika! Ben de pazar araştırması kısmını güncelleyip sana günün sonunda göndereceğim.)
Tom: Sounds good. Let’s meet tomorrow to finalize everything. (Harika. Her şeyi kesinleştirmek için yarın buluşalım.)
2. İşe Alım Süreci Hakkında Görüşme
Alice: Hi, James! I heard you're in charge of hiring for the new team. Can you tell me a bit about the process? (Merhaba James! Yeni ekip için işe alım sürecinin sorumlusu olduğunuzu duydum. Süreç hakkında biraz bilgi verebilir misin?)
James: Sure! We’re conducting interviews this week, and then we’ll narrow down the candidates. After that, we’ll have a final round. (Tabii! Bu hafta mülakatlar yapıyoruz, ardından adayları daraltacağız. Sonrasında ise final turu olacak.)
Alice: That sounds interesting. How can I apply? (İlginç görünüyor. Nasıl başvurabilirim?)
James: You can send your resume to our HR department, and they’ll schedule an interview for you if your qualifications match. (Özgeçmişinizi İK departmanımıza gönderebilirsiniz, eğer nitelikleriniz uyuyorsa bir mülakat randevusu ayarlayacaklar.)
Alice: Great! I’ll send it today. (Harika! Bugün göndereceğim.)
İngilizce Alışveriş Diyalogları
Alışveriş yapmak, günlük hayatta en sık karşılaşılan etkinliklerden biridir. İngilizce alışveriş diyalogları, özellikle yurt dışına seyahat ederken veya İngilizce konuşulan bir ülkede alışveriş yaparken çok işinize yarayacaktır. Aşağıda, alışveriş sırasında kullanabileceğiniz iki farklı diyalog örneği bulabilirsiniz.
1. Mağazada Ürün Sorma
Samantha: Excuse me, do you have this shirt in a size medium? (Affedersiniz, bu gömlekten medium beden var mı?)
Shop Assistant: Let me check. Yes, we do have it in medium. Would you like to try it on? (Kontrol edeyim. Evet, medium bedenimiz var. Üzerinizde denemek ister misiniz?)
Samantha: Yes, please. Where is the fitting room? (Evet, lütfen. Deneme kabini nerede?)
Shop Assistant: The fitting rooms are at the back of the store, near the shoes section. (Deneme kabinleri mağazanın arkasında, ayakkabılar bölümüne yakın.)
Samantha: Great, thanks! (Harika, teşekkürler!)
2. Ödeme Yapma ve İade İşlemi
David: Hi, I’d like to return this jacket. It doesn’t fit me well. (Merhaba, bu ceketimi iade etmek istiyorum. Üzerime tam oturmadı.)
Cashier: Of course, do you have the receipt? (Tabii, fişinizi alabilir miyim?)
David: Yes, here it is. (Evet, işte burada.)
Cashier: Thank you. You can either get a refund or exchange it for something else. (Teşekkür ederim. Paranızı geri alabilir veya başka bir ürünle değiştirebilirsiniz.)
David: I’ll take a refund, please. (Parayı geri almayı tercih ederim, lütfen.)
Cashier: No problem. I’ll process that for you right away. (Sorun değil. Hemen işlemi yapacağım.)
İngilizce Diyaloglar İle İlgili Sık Sorulan Sorular
Diyalog ingilizce nasıl yazılır?
İngilizce diyalog yazarken, her konuşan kişinin söylediklerini tırnak içinde belirtir ve yeni bir kişinin konuşmaya başlamasıyla yeni bir satıra geçilir. Konuşmalar arasında uygun bağlaçlar ve ifadeler kullanarak, akıcı bir iletişim sağlanır.
İngilizce diyalog nasıl yapılır?
İngilizce diyaloglar, iki veya daha fazla kişi arasında karşılıklı olarak yapılabilecek konuşmalardır.
İngilizce diyalog ne demek?
Diyalog, İngilizcede “dialogue” şeklinde yazılmaktadır.
İngilizce tanışma diyalogları nelerdir?
İngilizce tanışma diyalogları, kendini tanıtma ve başkalarını tanıma amaçlı yapılan konuşmalardır. Bu tür diyaloglar genellikle istekli ve basit sorular içerir. Örneğin; ad, yaş, nereli olduğunuz gibi sorular sorulabilir.