Modals Konu Anlatımı - Could and Would Kullanımı
İngilizce gramer konularının olmazsa olmazlarından biri olan modals, özellikle İngilizce öğrenmeye yeni başlayanlar için oldukça karışık gelebiliyor. Buna karşın modals kurallarını bol bol İngilizce alıştırmalarla destekleyerek konunun pekişmesi oldukça kolaydır. Wall Street English olarak modals konularında karışıklık yaşamanızı önlemek için Modals listesini parça parça öğrenmenize destek olacağız. O halde ilk olarak would ve could kullanımı hakkında detaylı incelemelere başlayalım.
Would Kullanım Alanları
● Would kullanımı en çok rica cümlelerinde yer almaktadır.
Would you like anything else? - Başka bir şey ister misiniz?
Would you please be quiet? - Lütfen sessiz olur musunuz?
Would you like any coffee? - Çay alır mıydınız?
● Geçmişte yaşanan alışkanlık cümlelerinde yer alır.
My mother would take me to the library every monday when I was child. - Ben çocukken annem her pazartesi beni kütüphaneye götürürdü.
● In indirect speech for will yani İngilizce dolaylı anlatımda will yerine kullanılır.
- He says ‘’I will come back’’ - Geri geleceğini söylüyor.
- He said he would come back - Geri geleceğini söyledi.
● Reddetme cümlelerinde kullanılır.
He wouldn’t tell me his number - O bana numarasını söylemezdi.
● Varsayım cümlelerinde kullanılır.
If I were you I would eat less - Yerinde olsaydım daha az yerdim.
I would like to buy a car sometime - Bir gün bir araba almak isterim
If I had a lot of money I would like to own a boat one day - Eğer bir gün çok param olursa bir tekne sahibi olmak isterim.
● Soru sorarken kullanılır.
Would you like salad? - Salata ister misin?
Would you like to join us tomorrow? - Yarın bize katılmak ister misin?
● Who, what where, when, why ve how ile kullanılan sorularda yer alır.
What would you do if … - Eğer … olsaydı ne yapardın?
How would you do that? - Bunu nasıl yaparsın?
Past Modals - Will and would
Bilindiği gibi ‘’will’’ yardımcı fiili geçmiş zamanda ‘’would’’ olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle kullanım alanları birbirine yakın olsa da bazı farklılıkları bulunur.
Will Kullanımı
Promise | söz verme | You will have your money tonight |
Order | emir | Will you stand up! |
Offer | ikram | Who will have some coffee? |
disposition | durum | The television won’t work |
habit | alışkanlık | She will read a book every morning |
request | rica | Will you please pass the glass |
insistence | ısrar | I will finish the letter, no one shall stop me |
willingness | isteklilik | He will do anything for his daughter |
intention | niyet | I will write to my boss |
refusal | reddetme | I will not discuss this with you |
logical | necessity | mantıksal sonuç Oil will float on water |
Could Kullanım Alanları
● Geçmişte olan bir yeteneğinizden bahsederken kullanılır.
I could play tennis well when I was child - Ben çocukken çok iyi tennis oynardım.
● Rica ve izin isteme durumunda kullanılır.
Could you help us? - Bize yardım edebilir misiniz?
Could I smoke? - Sigara içebilir miyim?
● Olasılık cümlelerinde kullanılır.
It could rain tonight. - Yarın yağmur yağabilir.
● Gerçeğe aykırı istek cümlelerinde kullanılır.
If I was a women, I could wear dress - Eğer bir kadın olsaydım, elbise giyerdim
If I had more money, I could buy a boat - Eğer daha çok param olsaydı, bir tekne alırdım.
● Indirect speech yani dolaylı anlatımda can yerine kullanılır.
- He said ‘’I can use this’’ - Bunu kullanabilirim dedi.
- He said he could use that - Onu kullanabileceğini söyledi.
Past Modals - Can and could
Bilindiği gibi ‘’can’’ yardımcı fiili geçmiş zamanda ‘’could’’ olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle kullanım alanları birbirine yakın olsa da bazı farklılıkları bulunur.
Can Kullanımı
be allowed to | bir işi yapmaya izinli olmak | You can go now. Your job is finished |
ask for permission | izin isteme | Can I go out? |
possibility | olasılık | She can meet you at the cinema |
know how to | bir şeyi yapmayı bilmek | She can speak English |
suggestion | öneri | If you have little money, you can eat sandwich |
have the change to | bir iş için fırsatı olma | We can stay home and watch a film |
present ability | yetenek | I can swim well |
Present Continuous Tense yani Türkçe karşılığıyla şimdiki zaman o anda gerçekleştirilen eylemleri ifade ederken kullanılır.
Türkçe karşılığı -ebilmek, -abilmek anlamına gelen can ve can’t yetenek, olasılık, rica ve izin gibi durumlardan bahsederken kullanılmaktadır.